Cercis Murat için türkü çığıra bilir ya da methiyeler düzebilirim!
Mardin'e gitmiş bir çok insandan duyduğum Cercis Murat konağı İstanbul şubesini açtığından beri gidilmesi gerekenler listemizdeydi. Geçtiğimiz hafta bir arkadaşımızın doğumgünü bahanesi ile gittik (Yeni yaşın kutlu olsun Bora!)
Cercis Murat da yemek dışında en hoşuma giden şey yemeklerin sunumu oldu. Öncelikle mezeler birer kepçe içinde tepsiyle masaya geliyor içecekler ise kase içinde. İnsan kendini ister istemez ağa gibi hissediyor öyle bir ikram karşısında.Kasede şarap!
Biz gittiğimizde Halep yemekleri ayıydı (Her ay bir mutfağa ayrılıyor, isteyen klasik Mardin menüsünün dışında bu menüyü alabiliyor.) Mardin yemekleri nasıl olsa her ay burada Halep yemeklerini kaçırmayalım diyerek biz Halep menüsü aldık. Ocakta Süryani yemekleri Şubatta ise Lübnan yemekleri menüleri olacakmış.Rivayete göre mırra bardağını masaya ilk koyan bardağı altınla doldururmuş, tabi artık bu gelenek "Bardağı masaya ilk koyan Mırracıya bahşiş verir" olmuş.
Neleri mutlaka tatmalısınız?
- Mezel tabağı MUTLAKA! (Patlıcan salatası gibi jenerik bir meze bile fark yaratıyordu)
- Mezelerden favorim kısır oldu, bildiğimiz kısırdan farklı kavrulmuş / daha diri bulgurla yapılmış değişik bir tarifti.
- İrmik tatlısı (Daha sulu, şebetli bir tarif, biz ilk kez yedik)
- Kaburga dolması. Hayvanı masaj yaparak öldürmüşler dedi masadan bir arkadaşımız. Hayatımda yediğim en yumuşak et olabilir. Pilavı başka eti başka güzel.
- Özel Cercis şarabı. İçimi inanılmaz güzel ve yumuşak.
- Kakuleli Mırra
0 yorum:
Yorum Gönder