23 Ağustos 2010 Pazartesi

Sedef adası

Plajdan bakınca...

Geçtiğimiz cumartesi Sedef adasındaydık. Adaları çok sevmeme ve sıksık gitmeme rağmen Sedef adasına hiç gitmemiştim (Annem ben çocukken çok sık gittiğimizi söylüyor ama hatırlamıyorum haliyle)

Sedef adası diğer adalardan biraz farklı, adanın hemen hemen tamamı özel mülk, bu nedenle ring seferleri yok, çok az vapur uğruyor Sedef adasına. İdo'nun günde (yanılmıyorsam) 3 seferi var, ayrıca kendi teknenizle de gidebiliyorsunuz. Fazla ziyaretçisi olmadığı için dokunulmamış, doğal ve temiz kalmış bir mekan. Adada dışarıdan gelenlerin gidebileceği 2 yer var. Bunlardan biri Port sedef diğeri ise Club Ada Sedef

Club Ada Sedef

Port sedef açıldığından beri çok popüler ancak Club Ada'yı yakın zamana kadar hiç duymamıştım. Mekan 45 yıllık Sedef Adalı, işletmeci Habil Gürsoy, Maçka Brasserie ortaklarından biri Gökhan Cüceloğlu ve PortSedef'in kurucu ortağı Muhittin Ülkü tarafından kurulmuş. Mekan adanın İstanbul'a bakmayan tarafında olduğu için orada bulunduğunuz sürece kendinizi başka bir şehirdeymiş gibi hissediyorsunuz. Deniz'i istanbul'da girebileceğiniz en temiz deniz (Rapor istedik gitmeden:) )

Yemek alanının manzarası

Yemekler de mekana yaraşır derecede güzel. Ekmekler fırından çıkıp önünüze geliyor, salatalar taptaze. Pek fazla meze almadık ancak mezeler de çok güzel görünüyorlardı. Fiyatlar ortalamanın üstünde ancak özel bir gün için değer. Gün dediğime bakmayın eğer denize girmek gibi bir derdiniz yoksa akşam güneş batmadan biraz önce gidip şahane gün batımı manzarasını izleyip gece çok hoş bir yemek yiyebilirsiniz.


0 yorum:

Yorum Gönder

 
Bootes au lait. Design by Wpthemedesigner. Converted To Blogger Template By Anshul Tested by Blogger Templates.
Site Meter